• anitagac.istanbul@ibb.gov.tr

Anıt Ağaç

Dünyanın en zengin flora merkezi olan ülkemizde dokuz binden fazla otsu ve odunsu bitki doğal olarak bulunmaktadır. Bu bağlamda kıvanç verici olan ve en az flora zenginliğimiz kadar önemli sayılan ikinci husus da, mevcut türlerin yaklaşık %30 unun sadece ülkemizde görülebilen endemik türler oluşudur. Bir başka ifadeyle, Anadolu’nun değişik yörelerinde karşımıza çıkan üç bin bitki türünü dünyanın başka yerlerinde görme olanağı bulunmamaktadır (ASAN 1998; 2001). Ancak, yurdumuzun doğal bitki örtüsü, yazılı tarihin bilindiği beş bin yıldan bu yana sürekli tahrip edilmiştir. Bugün tam bir step görünümünde olan İç Anadolu’nun yakın zamanlara kadar ormanlarla kaplı olduğu yazılı belgelerle ve bilimsel araştırmalar ile sabittir. Bu alanlarda biyolojik ömürlerinin üst sınırına kadar gelebilen bazı ağaçlar yaş, çap ve boy itibariyle olağanüstü boyutlara ulaşabilmiştir. Yerleşim alanları içinde veya hemen bitişiğinde ise; yine bazı ağaçlar ya kutsal ve mistik mekânlarda yer almalarından, ya önemli tarihsel olaylara tanıklık etmelerinden, ya da yöre folklor ve kültüründe özel yeri bulunmalarından ötürü normal yaşamlarını sürdürerek günümüze kadar ulaşabilme şansını elde edebilmiştir. Bir kısmı 500 yıllık türbelerin yanında bir türbedar gibi, bir kısmı yıkık manastır duvarlarının dibinde yalnız ve hüzünlü beklerken, bir kısmı yüzyıllara meydan okuyan cami avlularında minareler ile boy ölçüşmektedir (DALGIÇ ve YALTIRIK 1999).

Bulunduğumuz coğrafyayı vatan yapan, yaşanan ortak geçmişimizdir kuşkusuz. Ortak geçmişi, toplum belleğinde sürekli canlı tutan ise, tarihsel çağlar içinde yüzlerce olaya tanıklık eden doğal ve kültürel anıtlarımızdır. Değişik toplumların birbirine olan üstünlükleri bu mirasın zenginliği ile ölçüldüğü içindir ki, dünyanın hemen her yerindeki toplumlar sahip oldukları bu hazineyi olanaklarının tamamını seferber ederek korur. Hem yaş, çap ve boy itibariyle alışılmış ölçülerin üzerindeki boyutlarıyla, hem de yöre folklorunda, kültür ve tarihinde sahip oldukları özel yerleri ile anıt ağaçlar her türlü önlem alınarak mutlak surette korunması ve doğal miras olarak gelecek nesillere bırakılması zorunlu olan kültür hazinelerimizdendir. Kamu yararı açısından çok yüksek değere sahip olan bu ağaçlar, amacı ne olursa olsun her türlü çevre düzenlemelerinde “Muhafazası Mutlak Zorunlu” olan objeler niteliğindedir. Hiçbir gerekçe ile kesilmeleri ya da bir başka yere taşınmaları mümkün değildir.

İstanbul genelinde bulunan anıtsal nitelikli ve korunmaya değer ağaçların bugünkü durumunu tespit amacıyla yapılan bu çalışma; hem bu eşsiz kültür hazinesini sahiplenme, hem de 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun kendisine yüklediği sorumluluğu yerine getirme amacıyla, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Park Bahçe ve Yeşil Alanlar Dairesi Başkanlığı tarafından gerçekleştirilmiştir.